Bu perşembe sözü bizden devralan konuğumuz, Bizi Bağlayan Şeyler Özel Desteği ile Bana Bir Masal Anlat, İçinde Virüs Olmasın çalışmasını hayata geçiren Aktivist Nebiye Yaşar.
Merhaba!
Çalışmamız, Üsküdar Üniversitesi Genç Beyinler Akademisi ve Üsküdar Nar Harekâtı Kulübü işbirliğinde hayat geçiyor. Bu çalışma aslında, gönüllü 60 genç kızın Nar Masalları yolculuğu… Nar Masalları; farkındalığın küçük yaşta başladığını düşünen, geleceğin mimarı çocukların farkındalığı bakış açısı olarak benimsemeleri adına çalışmalar yapan Gönüllü Gençler (Narcanlar) tarafından yazıldı.
Biz, salgının çocuklar üzerindeki olumsuz psiko-sosyal etkilerinin hafifletilmesine destek olmak istedik. Bu bizim için aynı zamanda, yüzde 45’i çocuk ve gençlerden oluşan 15 milyon nüfusa ev sahipliği yapan İstanbul’un virüsle mücadelesine katkı vermek demekti.
Öncelikle ulaşmak istediğimiz kitle elbette çocuklar. İstanbul’da 3-12 yaş aralığındaki çocukların sayısı 1.5 milyon. Bu yaş grubunun, salgın dönemini evde birlikte geçirdikleri yetişkinlerle ilişkileri, kaygı sorunları yaşamalarına yol açtı. İkincil olarak, bu çocuklar için masal üretecek ve sonrasında üretilen masalları görsel videolarla anlatacak üniversite öğrencilerine ulaşmak istedik. Psikoloji, Sosyoloji, Çocuk Gelişimi, Sağlık Yönetimi, İletişim, Hemşirelik, Ebelik, Dil ve Konuşma Terapisi, Tıp vb. bölümlerde okuyan 60 kız öğrenci çalışmamızda gönüllü oldu.
Aslında yaptığımız, oyun destekli bilişsel terapi yöntemini pratiğe geçirmek. 3- 12 yaş aralığındaki çocukların dünyasında masalların aracılığıyla negatif duyguların pozitife dönüştürülmesi, çocuğun kendini ifade edebilmesi ve kendisini tanımasına destek vermeyi hedefliyoruz. Bu bizim için öncelikli çünkü kendilerini ifade edeblen çocuklar, problemlerini çözme yolunda da farklı bakış açıları kazanıyorlar. Öte yandan, salgın hakkında bilgilendirici, farkındalık artırıcı, yönlendirici içerikler üretmiş oluyoruz. Böylece çocukların bilgi kirliliğine maruz kalmasının da önüne geçebileceğimizi düşünüyoruz.
Elbette, işitme engelli çocukları da unutmadık. İşaret dili desteğinin yanı sıra, masal videolarında kuklalardan faydalanmayı da gözetiyoruz.
Çalışmamız tamamlandığında, dijital çağın çocuklarına yönelik nitelikli bir e-masal arşivi de oluşturmuş olacağız. Masallar yoluyla dijital kültürel mirasın ilk örneklerinden birinde katkımızın bulunacak olması bizi mutlu ediyor.
60 üniversite öğrencisi olarak kurduğumuz Nar Masalları Derneği düzenli biçimde masal üreterek kütüphanesini geliştirmeye devam edecek. Farklı dillere çevrilecek olan Nar Masalları, başta ülkemizde bulunan sevgi evlerindeki çocuklar olmak üzere, tüm ülkelerden çocuklara gönderilecek. “Çocuklara ne düşünecekleri değil, nasıl düşünecekleri farkındalığı öğretme” yolunda attığımız bu adım, umarız başka gençlere de ilham verir.